Bir zamanlar internetin kalbi mIRC kanallarında atardı. Henüz sosyal medya devrimi yaşanmamış, Facebook’un “poke”ları bile icat edilmemişti. O zamanlar biz, dijital dünyanın samimi köşesi olan mIRC’de toplardık bütün arkadaş gruplarını. #sohbet, #muhabbet, #istanbul, #single gibi kanallarda nick’lerimizle yerimizi alır, günün stresini bir nevi “/msg” komutlarına dökerdik.
“Selam millet, nasılsınız?”
İşte her şey böyle başlardı. O sihirli giriş cümlesiyle bir anda herkes bir selamlaşma yarışı içine girerdi. Kimi sadece “asl?” diye sorar, kimiyse üç satırda kendini tanıtırdı. Nick’ler renkliydi, bazen anlamlı, bazen komik. Bir bakarsın karşında “SeNLeRLeGeCeRZaMaN”, öbür yanda “C@nSik1nt1da” gibi nickler olurdu. Herkesin bir hikâyesi vardı o isimlerin ardında.
Muhabbet Dediğin Ne ki?
Gündem konuşulurdu, müzik paylaşılırdı, aşk acısı dökülürdü satırlara. Bazısı nick’ine kalp emojisi koyardı, ASCII sanatıyla gül çizen bile olurdu. Sadece yazılarla değil, hislerle iletişim kurulurdu. Botlar bir yandan çalışır, hava durumu bile kanalda duyurulurdu. Ama en güzeliydi, yeni birisi geldiğinde herkesin ona hoş geldin demesi… Sanki küçük bir mahalleydi orası. Herkes birbirini tanır, birkaç gün gelmeyeni özlerdi.
Priv’den Dertleşmeler
Gerçek muhabbet ise priv’de başlardı. “Priv’e gelir misin?” cümlesiyle açılırdı sır kapıları. Orada daha kişisel, daha özel konular konuşulurdu. Aşklar orada başlar, dertler orada dökülürdü. Kim bilir kaç gönül yarası sarıldı o satırlarda, kaç dostluk kuruldu, belki evlilikle sonuçlandı kimileri.
Zaman Değişti Ama Tad Kaldı
Zamanla IRC yerini daha görsel, daha hızlı platformlara bıraktı. Ama mIRC’in samimiyeti, o yazı yazarken kurulan bağ, hiçbir sosyal medyada yok. Orada yüzünü görmesen de kalbini anlardın karşındakinin. Harflerle muhabbet kurmanın tadı başkaydı çünkü.
Son Söz:
Belki şimdi birçoğumuz mIRC’i unuttuk, belki de sadece nostalji olarak anıyoruz. Ama o günleri yaşayanlar bilir: mIRC sadece bir chat programı değil, bir dönemdi. Rengarenk nick’ler, tıngırdayan mesaj sesleri ve satırlara sığan dostluklarla dolu bir dünyaydı orası.
Bir yanıt yazın